17 Eylül 2010 Cuma

ZOR -2-

"Biliyorum duymak istediklerin bunlar değildi
Bu yüzden zafer saymıştım zamansız gidişini
Öyle ya sen ondokuzunda koca bir kadındın
Oysa ben seni tüm yalanlardan daha çok seviyordum
Zor!"


Vazgeçtim... Vazgeçişlerin en zorunu denedim sende. İçimde giderek büyüyen bir kara deliğe hapsedip seninle ilgili ne varsa, öteledim tüm istek ve özlemlerimi. Yok saydım, yok etmeye yetmeyeceğini bile bile. Şimdi içimde bir yumru, tam da ses tellerimin üzerine çöreklenmiş engel oluyor söyleyemediklerime... Oysa ben seni... Ben sana... Ben...

"Zor kadere emanet ettim seni
Sen benim kördüğümüm, tutamadığım gözyaşım
Zor!
Zor bir daha , daha da güvenmek
Bana düşen kabullenmek, zor da olsa dönüp gitmek"


Kendi ellerimle topladım bavulunu... Sen sadece seyrettin gözbebeğine yerleştirdiğin anlamsız ve ikircikli bakışla. Gitmen gerekiyordu ve içimizden biri daha cesur olmalıydı. Ayrılığın böylesi daha az can yakardı çünkü; en azından birimiz için... Sessizliğin çaldığı zamanı lüzumsuz sözlerle doldurmamak için şarkılara yüklendik sonra... Ve ben, ardına asacağım son bakışımı hazırlayıp "haydi" dedim zor da olsa, "gitme vakti...".

"Birgün gelir de bir an, çokça zamanlardan sonra
Geri dönüp baktığında bilmem anlarmısın
O senin bir anının benim ömrüm olduğunu
Ne çok sevildiğini
Artık çok geç olduğunu
Zor!... "


Anılar hiç incinmedi her adımında bir başkasına basarak gidişinle. Taşıyacakları son bir iz daha bırakmıştın sadece üzerlerinde. Hem, kısa sürecekti burukluğun, biliyorum. Mutluluğun, anlam veremediğin bu yolculuğun kırgın selamına örtü olacak hissettirmeden. Geride bıraktığın sadece yaşanan, yaşanması gereken olarak kalacak sana ait her şeyle...

Ve ben dudağımın kıyısına sıcaklığına hasret bir tebessüm yerleştireceğim her aklıma geldiğinde; zor da olsa...

(Şarkı: Nev, Zor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder