14 Eylül 2010 Salı

ÜŞÜYORUM GERÇEĞİN KUYTUSUNDA...

Dünyada ne günler,yaşadım gördüm
Bir bahar gibiydim,kışlara döndüm
Artık her arzumu,kalbime gömdüm
Hayat sen ne çabuk harcadın beni


Gürültülü bir yağmur sonrası çiziliyor penceremin buğusunda yol alan damlalarla. Her biri başka yöne çekiyor yüreğimin ezikliğini. Doğru bildiğim ne varsa bölük pörçük şimdi aklımın aynasında, inandığım ne varsa... Akıyorum bir bulutun narinliğinde ve hiçliğe bütünlüyorum kendimi sessizce.

Gençliği gönlümde bitmez sanırdım
Hayat ben hep seni böyle tanırdım
Çaresi olsaydı ömür alırdım
Hayat neçabuk harcadın beni


Çocuk yüreğimin kıpırtısını hızlandıran ne kadar bayram telaşı varsa başıma taç yapmıştım oysa. Her elma şekeri iştahımı kabartmıştı meyvesinin çürük olduğunu bildiğim halde. Peşinde koşarken yalancı tatların ne zaman düşsem hayallerimin üstüne, annemin süt kokusuna sığınmıştım. Daha büyümeden yüklediler yaşamın sahte yüzlerini omuzlarıma ve mecbur tuttular ömür boyu taşımaya.

Perişan gençliğim üzgün bakıyor
Kalbimi bir korku sarmış yakıyor
Şimdi gözlerimden seller akıyor
Hayat sen ne çabuk harcadın beni


Hiç iyileşmeyecek yaraların müptelasıyım. Bilmediğim yolların yabancı ve yalancı çiçeklerinden hatıra diye sakladım her yangını içimde. Küllerinden tekrar tekrar doğurmaya çalıştım umutsuzca ve aslında olmayan mutluklarımı. Bir yağmura gömdüm isyanlarımı, bir gök gürültüsüne sakladım çığlıklarımı, bir buluta sardım sevdalarımı...

Anne; yoruldum.. Al beni kollarına!..

4 yorum:

  1. Müsekkin...
    Yazdıklarını okurken, "ben aslında hiç romantik değilim" diyorum.
    Tüm yazdıklarını severek, buğulanarak okuyorum. Yorum yapmıyorsam... bazı duygulara yorumun fazla olacağına inancımdan.
    Yüreğin dertlenmesin...

    YanıtlaSil
  2. Ben "romantik" miyim bilmiyorum. Sadece içimden geçeni paylaşıyorum. Paylaşırken başka birilerinin de "içine" değebiliyorsam, ne mutlu bana :)

    YanıtlaSil
  3. Kesinlikle romantik birisin müsekkin.Bununlabirlikte,Anneden bahsetmek çok tehlikelidir bir yazar için.Fikrin en uç noktalarında,yaşayarak yazmak bazen insanı derinden etkiler.Tıpki başkasını etkilediği gibi.Bence psikolojik olarak zarar görmeden bunu kaldırabilmek gerçekten güçlü bir insanın işidir.Allah kolaylık versin. :)

    YanıtlaSil
  4. Hayata dair ne varsa, yaşayanın da yazanın da korkmaması birinci şart bence. Aksi takdirde yaşanan da yazılan da eksik kalır.

    İçini dolduramayacaksak eğer, eksik ve aksak ölçüyle yazmanın/yaşamanın ne anlamı var ki?

    Güçlü müyüm bilmiyorum ama bildiğim tek şey var: Aklımdan ne geçerse kalemimden o dökülür :)

    YanıtlaSil