16 Eylül 2010 Perşembe

GİDECEKSİN

Git. En fazla hırçın kayalarda parçalanır teknen,
kalbimdeki fener söner. Ah şairdir bütün fenerciler
Kaza süsü verilmiş bir intiharla içine çeker
fitilin ucundaki alevi, tedavülden kalkmış
bütün eski fenerler
Git. Biliyorum her aşk uzadıkça boğucudur
Alışkanlığın tene ağ attığı
bir açık deniz sayıklaması olunca sevişme;
esriticidir sislerin ardından seslenen Sirenler
Peşinen kayalara oturacak biliyorsun teknen gitsen,
gitmesen ölü bir balık olarak kıyıya vuracaksın


Gideceksin, biliyorum. Bu yüzden değil mi zaten en rahat anındaki tedirgin duruşun? Alışmak istemiyorsun, alıştırılmak, uysallaşmak istemiyorsun. Hayatın asi çığlığıyla atbaşı yaşayan yüreğin, huzursuz sevdaların heyecanını adımlamaya alışkın. Bu yüzden gideceksin tam da en olman gereken zamanda, biliyorum.

Bir balıkçı teknesinin ağlarına bırakıp gözlerini, kendini hep öteye, daha öteye kaçıracaksın. Ve ben o gözleri bir ucuz sigara dumanına karşılık alıp ceketimin sol üst cebine saklayacağım.

Ve sen...
Gözlerin neredeyse, hep orada olacaksın!..

Gideceksin, biliyorum. Gücüm yetmez cepleri boş bir gelişi durdurmaya. Yatağın üstüne iğreti atılmış ve içinden hayallerini bile çıkarmaya gerek görmediğin bavulunla daha gelmeden yeni yolculukların düşüncesindesin. "Sadece geçiyordum" diyeceksin. Oysa senin "sadece" geçtiğin hayatlar, giderken heybene kendilerinden bir parça ekleyip yolluk niyetine, hep ve nereye gidersen git seninle birlikte gelecekler; biliyorsun.

Gideceksin... En sevdiğin şarkının orta yerinde, hiç bir şey söylemeden ve yavaşça kalkıp "ne olur bir şey sorma" bakışınla birlikte kaybolacaksın gecenin sarhoş karanlığında. Bir şarkı bitimi sürecek sessiz vedan ve içine akan volkan.
Bense, o şarkı her çaldığında seni hatırlayacağım, o şarkıyı hiç tamamlayamayacağım.

Gittin, biliyorum!..

Şiir: GİT / İbrahim Baştuğ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder