Gözlerini çekip alma benden
Bi kenarda dururum rahatsız etmem
Sözlerin susmasın aman ha
Gizli öznen olurum kötü söylesede cümlen
İlk hangi gündü göz göze geldiğimiz unuttum. Ama gözlerini hiç... Sen konuşuyordun ve ben gözlerinin derinliğinde yoğuruyordum boğazıma düğümlenen tarifsizlikleri. Kalabalık bir masanın yalnızıydım. Yalnızlığımın ortağıydın. Yalnızdın. Bitmesin diye gece ve sözlerin türlü dilekler diledim, tutmadı; bitti gece...
Gel sevdiğin yemeği ısıttım
Yendikçe çıkar ayrılığın tadı
Nasıl acı nasıl tatsız
Sarhoşluğunun aşk olmuş adı
Çek yorganı tepene ağla ağlaa
Sarhoşluğunun aşk olmuş adı
Sonra kaç geceme çağırdım, kaç geceme ortak oldun habersiz... Bilmiyordun ya, senin yerine de seviyordum, senin yerine de yaşıyordum karanlığın içime vuran şavkılarını. Belki aynı yıldıza bakıyorduk, ya da aynı yıldız süslüyordu göğümüzü ama senin ay yüzün kimbilir hangi limanın çağıran yaldızına dönüktü. Gözbebeğinde biriken çağlayanları duyuyordum sesinde, haykırıyordum seni seviyorum diye ve bir tek damla gözyaşında boğuluyordu sesim de bedenim de...
Bayramlıklarını giymiş cocuklar gibiyim
Kabıma sığmadım ezbere aldım düş kırıklıklarımı
Kaç acı varsa kalbime sapladığım
Adınla başlıyor senle başlıyor buruk hikayelerim
...Ve bir şenlikti sözü özgür bıraktığımız gün. İçimden bin kez tekrar ediyordum dışımdan söylediğim her seni seviyorumu. Bin kez çoğaltıyordum senden duyduğumu... Oysa kaybedişlerimin başlangıcıymış paylaşmanın sevinci. Paylaştıkça çoğalan benim sevgimdi, paylaştıkça yok olan senin sözün, sesin, nefesin, ne varsa bana verdiğin...
İhtiraslarımı gülüşlerimi al sonradan duyulan pişmanlığını al
Kolaysa gelde beni senden al
Belki acırda gitmezsin
Sen gittin, ben seni silemedim. Dinlediğim her şarkı, okuduğum her öykü, yazdığım her yazı biraz daha perçinledi yüreğime kazıdığım adı, sensizlikle düştüğüm ayazı... Artık keşkelerim bile yok. Keşkesiz bir mahkumiyetle, gönüllü esaretimin yalnız duvarlarına yokluğunda geçirdiğim her gün için bir çentik atıyorum. Kanıyor dilim sana ulaşmayan her çağrımın yarasıyla. Kırmızıya dönüyor renklerin en karası, papatyanın sarısı, gecenin alacası...
Masumiyetimi esaretimi al
varlığın koyarsa hayatımı al kal bi sigara içimlik daha kal
Belki ozaman gitmezsin...
Sırtını döndüğün yakarışlarım bumerang gibi dönüp acıttı en çok canımı. Bir de sana bir kucak mesafesindeyken dokunamamak... Gitme demek için gelmemiştim oysa. Beni de götür diyordu gözlerim, duymadın mı? Ne sen geldin, ne benim gelmeme izin verdin. Bir sigara... İçtik ve bittik!..
Güzeldik senle bendik...
Biz olmazsakta güzeldik yanyana...
Sen şimdi iste tüm zaferler senin olsun...
Tebrikler olsun gidişine ve
Teşekürler varsa verdiklerine...
Ama avucumda dünya ile gelmiştim
Görmedin ki...
Hiçbir şey vermemek için hiçbir şey almadın ki...
Çocukluğumu sundum sana yüzümde bayramlık sevinci
Bi sigara içimlik daha kalmadın ki..
Ben seni sensiz de yaşarım diyordum, kızıyordun. Ve ben seni hala, sensiz yaşıyorum... Denizde birlikte gülüyoruz martı çığlıklarına, bilmiyorsun. Şaraba seninle karar veriyoruz Kordon'da. Çingenenin şarkısına ses katıyoruz, karanfilci küçük çocuk için iki kişilik üzülüyoruz, kimse bilmese de ben seninle dans ediyorum o içli Fransızca şarkıyla, gülenlere gülüyoruz... Bir sigara daha diyorum, içmiyorsun. Sigaranın dumanı gözlerimi yaşartan, hasretin değil ki? Sevdiğimi söylemekten şimdi tek pişmanlığım. Çünkü...
...Seni ben sevdim dedim diye kaybettim!
Şarkı: Çağrı, Belki Acır da Gitmezsin
http://www.izlesene.com/video/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder