5 Eylül 2010 Pazar

Belki...

Bu şarkım sana sevgilim
Bir an önce dönmen tek dileğim
Gözyaşım karışıp denizlere
Sana ulaşır belki hasretim


Kaç gecenin kaç yıldızından fal tuttum unuttum. Her birinde bir başka güzelliğin asılıydı. Tuttuğum her falda, kopardığım her yıldızda biraz daha karardı yüreğim, biraz daha kabardı. Sonra her yıldıza bir şarkı yaftaladım ve her şarkıya bir göz yaşı...

Elimle tutamadığım
Gözlerimle göremediğimsin
Şimdi çok uzakta
Nerden bileceksin halimi


Boşluklardan medet ummayı bırakalı çok oldu; en son ardından hasretimi akıttığım yöne bakmaktan vazgeçeli belki bir asır... "Sen yoksan sana benzeyenler var" diyor şair, oysa hiçbir benzerin dolduramadı ne ellerimi, ne gözlerimin değdiği yeri. Sevmeye senden başlamamıştım ama sende öğrenmiştim. Bunun için belki de, acemi yüreğimin son ziyaretçisi olarak kaldın. En iyisini çok önce öğrendiğim için...

Hasret kapımda
Nöbetler tutuyor
Sevgilim uzak bir şehirde
Gözlerim onu arıyor


Portakal çiçekleri sızlatıyor burnumun direğini acı kokusuyla. Sensiz acı gelen her şey gibi. Yokluğun gibi, yokluğundaki çokluğun gibi... Denizlerin gel-gitine salıyorum "çok özledim"i ve benzer anlama gelen ne kadar sözcük varsa hepsini. Sonra ufka kenetliyorum bakışlarımı senin şehrine doğru; olur ya, bir umut.. Umudum sararıyor sonra her gün batımında. Güneşimi içimde batırıyorum...


Bir kuş olup uçup gitsem
Aşsam şu enginleri
Varsam senin yanına
Öpsem seni koklasam


Olmayacak rüyaların sahte yakamozunda şavkılandırıyorum gözlerinin ferini. Martı kuşlarına yakın bir teras katında sen, ben, biraz şarap, biraz martı çığlığı, biraz teninin kokusu ve aşk... Aşk der demez uyanıyorum. Çünkü adını aşk koydum ve ne zaman adın gelse aklıma uykularım kaçıyor, rüyalarım gerçeğe ayıyor.


Ah yanıbaşımda durur gibisin
Hasretin büyütür bak seni
Ah bu kadar uzak olup
Kalbimde uyuman ne tuhaf

Bu şarkım sana sevgilim


Hiç öpmediğim dudaklarının tiryakisiyim; başımı hiç koymadığım dizlerine müptela... Her gün, bir öncekinden daha çok seviyorum seni ve her gün daha çok özlüyorum. Biliyorum, gelmeyeceksin, hem de hiç... Ama ben, yine de, büyütüyorum göğsümün sol yanındaki nazlı çiçeği.

Belki...
Bir gün...
Bir martı kanadına takıp sesini, nefesini...

Kim bilir?..

(Şarkı: Deniz Seki)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder